Ülkelerin enerji, su, ısınma altyapıları siber saldırılara hazır mı?
13 / Aralık / 19
Ülkemizde Kasım ayında Garanti BBVA, Türk Telekom gibi kurumların uğradığı DDoS saldırıları, siber güvenlik önlemlerinin önemini bir kez daha hatırlatmıştı. Bu konu diğer sektörler açısından ele alındığında çeşitli konular karşımıza çıkıyor. En başta da devletin temel faaliyet alanları arasında yer alan enerji, su ve ısınma gibi konular yer alıyor. Dünyada enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların siber güvenlik sistemlerinde çeşitli tedbirler söz konusu. Ülkemizde de bu anlamda çalışmalar yapılıyor.
Çin örneğine bakalım. Bugün Çin, dünyanın siber süper gücü olmayı hedefliyor. Bunun ardında yıkılmaz bir siber güvenlik sistemi, küresel internet standartlarının oluşması ve kontrolünde daha büyük söz hakkı, çok fazla sayıda küresel Çinli teknoloji şirketi yaratılması ve yüksek teknolojide dünya liderliği istekleri yatıyor.
Öte yandan Dijital İpek Yolu Projesi, Çin ile Türkiye arasındaki ilişkileri güçlendiriyor. Çin’le bu proje beraberinde dijital siber saldırıların da hedefi olabilir. FireEye İstihbarat Analiz Müdürü Kelli Vaderlee, Archer News için verdiği röportajda “Finansal sistemlere yapılan ve yapılması potansiyel siber saldırılar, Türkiye’de faaliyet gösteren firmalar için önemli bir tehdit unsuru” dedi.
Son 10 yılda ise Türkiye’nin etrafındaki bazı ülkelerin enerji santralleri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğalgaz şirketleri yüksek oranda siber saldırıları raporladı. Örneğin 2010 yılında tespit edilen Stuxnet Solucanı, 200 bin bilgisara bulaşarak, İran’ın nükleer programında 1000 santrifüjü imha etmişti. Archer News Network’ün haberine göre, siber güvenlik uzmanları Türkiye’nin altyapısının ulus devlet siber saldırılarına karşı riskli olduğunu söylüyor.
FireEye verilerine göre, Türkiye, sadece Dijital İpek Yolu ile değil S-400, NATO-Suriye ilişkileri, Akdeniz’deki gelişmeler gibi çeşitli alanlarda siber saldırılar için casuslara, çekici görünüyor.
Haberin devamı için tıklayınız